Teknik şartnamelerde ve enerji dağıtım regülasyonlarında sıkça duyulan, ancak anlaşılması hayal edilmesi zor olan iki kavram: Güç faktörü ve toplam harmonik distorsiyon.
Isıtıcılar, klima, trafik lambası vs. elektriksel yük olarak tanımlanan nesnelerin çektiği güç, akım ve gerilim olmak üzere iki parametrenin çarpımı olarak ifade edilmektedir. Ancak nedense bu cihazlar iletim hattında öngörülen gücünden daha fazla güç işgal etmektedirler. Bu durumun ana sebebi, ısı, mekanik dönme, ışık gibi gerçek anlamda güce çevrilmeyen başka sanal güçlerinde sistemde bulunmasıdır. Bu sanal güçlerin kaynağını ise elektrik üreticisinin değil, elektrik tüketicisinden kaynaklan bir takım cihazlar oluşturmaktadır. Elbette bu işe yaramayan güçlerin elektrik üretim ve dağıtım firmaları tarafından istenmeyeceği tahmin edilebilir. Çünkü tüketici tarafında oluşan bu güçler, iletim hattı kapasitesini düşürmektedir.
Elektrikte güç kavramını, gerçek güç ve reaktif gücün birleşimi olarak olarak ifade etmek mümkündür. Bu güce görünür güç ismi verilmektedir. Reaktif güç ise kapasitif ve endüktif güç olarak ikiye ayrılmaktadır. Kısaca bir sistemde bulunan kapasitif ya da endüktif yükler..... Bu konu teorikleşmeye başladı...
Yukarıda görülebileceği üzere, reaktif güç oluştuğunda, akım ve gerilim arasında zaman farkı oluşmaktadır. Bu zaman farkı sonucunda, istenmeyen reaktif güçler çıkarak şebekeyi rahatsız etmektedir.
Güç faktörü ya da power factor, sistemde bulunan reaktif gücün miktarının anlaşılmasını sağlayan bir orandır. Bu oran 1 değerine yakın oldukça, sistemde bulunan reaktif güçler de sıfıra yaklaşacaktır. Bu nedenle bu değerin her zaman 1'e yakın olması tercih edilmektedir.
Trafik sinyalizyon sistemlerinde, çok LED'li ya da power LED'li sinyal vericilerin çalışması için kullanılan sürücülerin güç faktörlerinin 1 değerine yakın olması, sinyalizasyon sistemlerinin hem kendi içerisindeki iletim hattında, hem de şebekeye çok az miktarda reaktif güç bırakacağı anlamına gelmektedir. Diğer yandan, sinyalizasyon sistemlerinin kurulu gücü dikkate alındığında, sistemlerin çoğunluğu monofaze düşük güçlü sistemlerdir. Bu nedenle, herhangi bir reaktif güç sınırlamasına tabii değildirler. Yeni nesil sinyal vericilerin 5-15W güç aralığında çalıştığı göz önünde bulundurulursa, altyapıda kullanılan 10x1.5 mm2 kablolar, düşük güç faktörlerinde dahi sıkıntı yaratmayacaktır.
Sonuç olarak, güç faktörü şebeke ve sinyalizasyon sistemini olumsuz yönde etkilemekle birlikte, sistemin düşük güçte çalışması nedeniyle oluşan reaktif gücün ciddi bir etkisi bulunmayacaktır.